4 Kasım 2008 Salı

"EGO"nuz, aslında "LEGO"nuzdur !

”Marka Sizsiniz” diyerek egonuzu pohpohluyor gibiyiz değil mi! Bir anlamda, evet. “Kişisel Gelişim” kitapları da, eğitimleri de bunu yapıyor değil mi? Buna da bir anlamda, evet. Peki, neden egodan yola çıkıyoruz sürekli, bakalım.

Ego, yani “ben” lik duygusu yaratıldığımız anda bize verilen bir nimettir, büyük donanımın en önemli parçası gibidir. Ego sayesinde, kendimizi, evreni, varlıkları, yaratılışı, yansımalarla oluşan algıları ve gördüğümüz şeyleri aslında perdeler arkasından gördüğümüzü anlarız. İnsan sürekli bir şeyleri unuttuğu ve aldandığı için sürekli “ben”i hatırlamak zorunda. Ki ona göre bir şeyleri kavrayabilsin, anlamlandırabilsin.

Faydasından ziyade günümüzde zararlarını görüyor gibiyiz. Ve akıllı birileri, değişik reklam, pazarlama, eğitim taktikleri ile bu değerli özelliği basit bir eşya haline getirebiliyor. "Sen yaptın, sen şöylesin, sen büyüksün, yaşamının tek hakimi sensin, sonsuz bir gücün ve özgürlüğün var" gibi. Tabi bunların hiçbiri realiteye uymuyor. Gerçekle karşılaşınca, balon sönüyor ve depresyonlar yaşanarak irade daha da zayıflıyor. Bir araştırma yapılsa ve sürekli kişisel gelişim kitaplarından, eğitimlerinden medet uman kişilere sorulsa “tarih, medeniyet, toplum ve varlıklarla ilgili kaç kitap okudun” diye. Emin olun çok acı bir tablo ortaya çıkar. Ve bu düşünmekten, keşfetmekten yoksun kişiler istedikleri kadar “kişisel gelişim” desinler bir yere varamazlar.

Evet, kişisel markalaşma da aynı kapsama giriyor. Fakat, doğru adımlara bakılırsa insanın önce kendini tanıması, anlaması isteniyor. Yine egodan yola çıkarak, insana kabiliyetleri, kapasitesi, yaşamdaki genel geçer kabul gören ilkelerle anlatılıyor. Sürekli bir gelişim ve insanlara, yaşama faydalı olma gerekliliği ortaya çıkıyor. Olabildiğince saflık, tevazu tavsiye ediliyor. Aslında “ego”izmin tam tersi değil mi!

Tüm bu düşünceler, uygulamalar bize “güç” kavramını hatırlatıyor. Güce kapı açan da özgüven. Özgüven de “ego” dan geliyor. Önemli olan “bilinçli farkındalık” ile egoyu bilmek anlamak ve ona yön vermektir. Yerine göre bir “lego” gibi takmak, çıkarmak, alçaltmak, yükseltmek bazen de yıkmak gerekiyor.

Lego, çok eğlenceli bir şey. Neden egomuzu bu rahatlıkta kullanmıyoruz da sürekli kavgalar, çatışmalar, savaşlar için kullanıyoruz? Neden kendimizi dipsiz bir kardeliğe hapsediyoruz?

Saygılarımla.



1 yorum:

Adsız dedi ki...

Üstad; Emeğine yüreğine sağlık, yine büyük bir keyifle okunacak ders alınacak bir yazı yazmışsın. Sağol varol.
Sevgi ile kal...